Wordset: Play
     
her şeyi bilen, bilge
1932
geçirimsiz, etkilenmez, vurdumduymaz
11920
yırtmaç, kesik; yırtmak, kırbaçlamak
3311
bundan dolayı, dolayısıyla
7556
tenezzül etmek, lütfetmek
10086
atlı kızak; kızakla gitmek
7217
saçma, saçmalık; saçmalamak
9166
kısmak, kısaltmak
3031
beklemek
9557
oily; excessively flattering
14237
anlaşmazlık; tutuklamak
11955
alçakgönüllü; uysal; ezik, silik
7910
waste time , move slowly
22687
satır, balta
8139
praise, commend
14282
mournful, sad, melancholic
14270
aforoz etmek
8176
döküntü, nükleer atık, atık
4646
yaldızlamak, altın kaplamak
9380
övgü, ödül
10658
abartmak, aşırıya kaçmak
8135
velvele, gürültü
2375
davranış, tavır, hal, tutum
7478
nefes borusu; yaprak damarı
5346
dikkatli, özenli, itina
11851
yetersiz, kıt, sınırlı
9219
hızla döndürmek, çevirmek
7963
n. type of flat small round hat
29296
korkak; dehşete düşmüş
9567
uşak; dalkavuk
9357
mecaz, kinaye
4629
şal deseni
7673
kıro, hanzo, hödük
740
eğimli, yatkın; yüzükoyun yatmış
4713
cila, jöle; cam takmak; donuklaşmak
7277
alev, ışımak, parlamak
4580
sırıtmak; yapmacık gülümseme
7535
n. song of praise, song of joy; Christmas carol v. sing; sing Christmas carols; praise and glorify in song
25211
kav, alev, kıvılcım, öfke, cesaret
3736
merhamet, şevkat, hoşgörü
2356
yumruk sesi; güm diye ses çıkarmak
1534
tuzak kurmak; kapan; trampet kirişi
7657
çimdik; çimdiklemek; aşırmak
183
azalma, hafifleme
1541
v. stir up, incite, agitate, inflame, excite, provoke
21088
kaş çatmak; somurtmak
8229
ima, dokundurma, kinaye
7823
buz gibi; acı (söz); çevik
21441
(diş) gıcırdatmak
8697
başı dönen; sersem; hoppa, uçarı
8067
örgü; kıvrım; örmek
8299
denge, dengelemek, asılı durmak
7461
bebek bezi
1232
kepek, buğday kepeği
8196
menteşelemek; mafsal; dayanak noktası
616
kazma, çapa
9201
kasvetli, umutsuz, soğuk
3401
tembel, uyuşuk, üşengeç
10710
hazır ve nazır, her yerde olan
11971
kolay, hafif, rahat
7767
yanlış, ters, hatalı
4482
kemik, kılçık; kemiklerini ayıklamak
5357
erkek ördek, suna
7560
alıkoyma, tutma, saklama, muhafaza
9603
something outstanding or unique of its kind
12448
kültürel yapı, ahlâki değer
7445
şölen, eğlence; ziyafet vermek
3539
n. relation of cause and effect
29278
dokunulabilir, elle tutulur, somut, aşikar
7544
sukabağı, su kabı
9211
saha; broşür
2279
hırslı, açgözlü
8296
direk, sütun
1936
vurulmak, tutulmak, yakalanmak
3412
takatten düşürmek, zayıflatmak
2437
üstüne titremek, şımartmak; kaynatmak
8204
servis tabağı, yassı plaka
255
acı, dokunaklı, keskin
5993
adj. of muck; dirty; muddy
29226
nazik, kibar, nefis; hassas
4804
sızlanma, ağlamak
3223
incik, baldır, bacak, sap, gövde
3594
dalmak; toslamak
318
yetenekli, ehil; yasal
304
harsh, sharp, bitter
22383
izolasyon, yalıtım
618
hamle yapmak, saldırmak
5139
hazırlıksız, anında yapılan, irticalen
7481
fırtına, bora
9236
sürü, kuş sürüsü; familya, takım
5282
aynen; denden (işareti)
11953
hırıltı; hırlamak, homurdanmak; karışıklık
8127
yumruk yada sert bir cismin darbe sesi
2433
sinsice sevinmek
2287
koku; esinti
735
sorun, pürüz; dağınıklık, karışıklık
7949
çarpışmak, çatışmak, zıt düşmek
3713
ayak basmak; ayak altında çiğnemek
4932
accustomed to something unpleasant
22649
sersemlik, şaşkınlık; sersemletmek; afallatmak
8036
çakmaktaşı
5287
v. rise or role in waves, swell up, be heaped
25522
terim, tabir, ifade; anlatış tarzı
8341
kaçamak, bahane, hile
12931
midye; buruşmak
9381
olasılık, ihtimal, tesadüf
3554
yardim, destek, himaye
11889
leylek
11996
v. evade one's duty, avoid fulfilling a responsibility
26103
hile, kurnazlık; saçmalık, maskaralık
7838
parça, kırıntı, döküntü
409
mısır, darı
9169
ekleme yapma; ara değerini bulma
9554
sıyrılmak, kurtulmak, anlayamamak
3763
ruh, akıl
7012
örtülü, sarılmış
5188
çarpma, darbe; ağırlık
4632
kese, torba, torbacık
5213
kirpi; iğneli vals
4998
yalan yere yemin, yalancı şahitlik
8240
ayrı, parça parça; birbirinden uzak
8239
çıldırmış, çok öfkeli, deli
4813
karşı olan, muhalif; isteksiz, gönülsüz
4469
moda; rağbet
8256
ceza, bedel; kaybetmek
5186
sapınç, delalet, aykırı düşünce
8255
boş, anlamsız; budala, ahmak, aptal
13780
mızrak dövüşü; mızrak dövüşü yapmak
5324
söz, laf, konuşma, laf kalabalığı
4774
very good
27913
iddia etmek, ispat etmek
13995
şiddetlendirmek, ağırlaştırmak
9215
adj. unfortunate, unlucky, ill-fated
14163
ölçüp vermek, taksim etmek (ceza vs.)
13759
bağırmak, haykırmak; çığlık
3754
feeling of guilt
22497
ufak çukur; kuvvet
8700
suç ortağı olmak
13769
adj. indirect, through another; performed for or experienced by one person in place of another; substituted, delegated; happening in an unusual part of the body (Physiology)
21275
uzun ve derin yara, bıçak vs. yarası
2521
çocuk arabası
7911
istila, baskın, hücum
1915
n. scapegoat, one who takes the blame; fool, sucker, wimp (Slang)
28367
endişeli, korkulu, kaygılı
6393
persistently holding to cause or opinion
22399
vicdanlı, insaflı; itinalı; dürüst
8326
büyük bir dikkatle, yavaşça
14004
dolandırmak, kandırmak
9559
sıkı, dar, zorlayıcı
6305
söylenti, dedikodu
4611
para yardımı yapmak, mali destek sağlamak
8777
yan; yan dal; yan ünsüz
8278
tıngırdamak, çınlamak
3004
sullen, gloomy, ill-humored
22446
ayırmak, bölmek, koparmak
2480
penniless, without money
22424
küstah, haddini bilmez, cüretli
11718
adj. thin, gentle, fine, sparse
21078
güvenilmez, belirsiz, tutarsız
6880
concise, thorough
22407
anticipative; predictive
21409
impulsive, reckless
22489
itişip kakışma, çarpışma; hamle
21559
overwhelm
22421
obscure, hard to understand
22408
kızgınlık, öfke
13290
adj. disrespectful, disdainful, careless, thoughtless
25139
167 items.
Contact - About - Help - ⚾ Switch Theme