|
| belirli yerlerde ve/veya belirli kişilerle uzun zaman geçirmek |
|
13218
|
|
| 2çıkarmak,yerinden sökmek |
|
13216
|
|
| vehicle starts moving onto a road or onto a different part of the road,hareket etmek,ayrılmak |
|
13215
|
|
| gittikçe ilişkileri bozulmak; arkadaşlıkları/dostlukları sona ermek; birbirinden uzaklaşmak; yolları ayrılmak |
|
13204
|
|
| çıldırmak,tepesi atmak,balatayı sıyırmak |
|
13202
|
|
| If a vehicle pulls up, it stops, often for a short time,kısa bir süre durmak |
|
13120
|
|
| to become better.İyiye gitmek |
|
13115
|
|
| If an aircraft, bird, or insect takes off, it leaves the ground and begins to fly |
|
13114
|
|
| iyi geçinmek |
|
13112
|
|
| to continue doing something after stopping.Yapmaya devam etmek |
|
13111
|
|
| ...bir şeye uzanmak |
|
13080
|
|
| doldurmak(su) |
|
13057
|