Wordset: Play
     
miktar, tutar, toplam
5522
. إعراب, تحليل
12322
and
conj. with, together with; also, too
22815
hayvan
1091
bir başka, diğer bir, bir tane daha
4146
cevap, yanıt, çözüm; cevap vermek
4065
any
herhangi, hiç.
25960
pron. someone; anybody, somebody
23184
pron. something; some object, any object; everything, no matter what n. something, thing of any type; something of importance; someone of importance adv. to any extent; at all, anything but
23091
görünmek, gözükmek, ortaya çıkmak
5578
uygulama
1145
yaklaşmak, yanaşmak
5616
alan
4014
tartışmak, görüşmek
5645
arm
kol; dal, bölüm; silahlanmak
4212
etrafında, civarında
4015
varmak
4364
art
Sanat
25961
eşya; madde
1585
n. one who creates works of art (paintings, sculptures, etc.)
23817
as
olarak, gibi, -diği için, iken
10605
ask
sormak, istemek
4066
farzetmek, saymak
5740
saldırmak, hücum etmek
5678
dikkat, ilgi, bakım, özen
5521
avukat, dava vekili, vekil
6403
seyirci, huzura kabul
2643
davranış
12947
anlaşma; pazarlık; iş; llgilenmek
5442
yalnız
951
n. musical composition played or sung by one person; performance by a single person; something done alone and without assistance (i.e. airplane flight); game in which a single player opposes others (Cards) adv. alone, unaccompanied adj. written or arranged for a single person or instrument; done by a single person v. perform alone; fly an airplane without a companion or instructor
25060
cevap vermek, yanıtlamak
6357
cevap, yanıt, tepki
5842
v. appear to be, look like; give the impression of, have the appearance of
22848
ilgi, itina, bakım
5439
Avukat
10139
avukat; savcı; istekli, talip; acenta
7912
seyirci, izleyici
7200
izleyici
10393
yazar
5495
yazar
4313
roman; yeni, alışılmamış
8860
otorite, yetki.
8517
müsait, var, mevcut
5584
kaçınmak, savuşturmak
4196
adv. in another place; far, at a great distance adj. not on the home field, played on another team's field (Sports)
23042
bebek
1100
geri, arka; sırt
4213
bad
kötü
1046
top; bilye
1076
banka; göl kıyısı
10662
bar
حانة (ج) حانات
13642
kök, temel, dayanak
5646
temel, basit, esas
10390
temel, esas
10394
be
Olmak, var olmak, bulunmak.
25962
dövmek, yenmek, vuruş, ritim
9022
güzel, çok iyi, harika
4039
olmak
3930
bed
yatak
3993
بِداية
12175
başlamak
1082
inanmak
4147
yararlanmak; yarar fayda
10435
adj. advantageous; pleasurable, enjoyable
22232
en iyi; yenmek, alt etmek
363
daha iyi
9894
Fatura, tasarı, senet(baknot). / fatura çıkarmak, fatura etmek.
25963
kan
9285
tahta; meclis, heyet; binmek
1071
kuruluş
4903
kitap; rezerve etmek
1058
box
kutu
1103
mola; kırmak, kesmek, bozmak
10000
getirmek
3954
bütçe
5922
inşa etmek
4148
bina, yapı; inşaat
4071
iş, iş yeri
10304
buy
satın almak
3867
kanlı; uğursuz
112
Kanamak
9981
n. number equal to a thousand millions, 1 000 000 000 (in the USA and France); number equal to a million millions, 1 000 000 000 000 (in Britain); extremely large number
25057
by
yanında, ile, tarafından
8641
yetenek, kabiliyet, beceri
5735
hakkında, etrafında, yaklaşık
1171
kesinlikle, elbette
5499
düelloya davet etmek, meydan okumak
5897
değiştirmek; değişiklik; bozuk para
4149
n. nature, disposition; figure, personage; letter or symbol; digital representation of a letter or other symbol (Computers); character reference, statement of qualities and abilities
22092
ücret; görev; şarj; yüklemek; suçlamak
5707
şans, fırsat
10275
sorumlu
25965
denetlemek; kontrol; çek
9802
cocuk
1089
n. offspring, descendants
23178
çocukça, çocuksu
9893
seçim, seçenek, tercih
10402
seçmek
4231
Toplama, koleksiyon, derleme.
25970
100 items.
Contact - About - Help - ⚾ Switch Theme